Yazmak isteyip de yazmamak, yazılanları okudukça tekrar yazma isteğinin gelmesi, ufak tefek bahanelerle yazmayı ertelemek, düzenli olarak yazmak için notlar almak ama onları bir daha okumamak, okumak-izlemek-gezmek ve yine onları yazmamak arasında gidip gelen bir yazın serüvenim var son zamanlarda.
Yazar tıkanıklığından bahsetmiyorum hatta bir yazar olduğumu da iddia etmiyorum. Sadece yazmak istiyorum. Yazınca rahatlıyorum, kendime anlatamadığım konularla yüzleşmek gibi geliyor yazmak. Daha fazla yazmak istiyorum, her şeyi yazmak karalamak not almak anlatmak istiyorum, odamın her yerinde buruşturulup atılmış kağıtlarla dolduğunu görmek istiyorum.
Truman Capote’nin kendisine kamçı vurması gibi bir etki mi gerekiyor yazmak için? In Cold Blood (Soğukkanlılıkla) kitabından sonra bir daha da yazmadığı söylenir yazarın. Neler yaşadığını anlamak hiç de zor değil şu anda demek isterdim ama o hale gelebilmek için ardında Music for Chameleons (Bukalemunlar İçin Müzik), Breakfast at Tiffany’s (Tiffany’de Kahvaltı) gibi şaheserler bırakmak gerekir.
Onunla birlikte anlayabileceğim tek duygu sanırım o şaşaalı partilerde, sosyetenin en gözde kişilerinden biri olup da aslında kendi içine kapanık yalnız biri olarak kalmanın verdiği his olsa gerek.
Capote’yi filmiyle anlatmak isterdim ama onun hakkında daha uzun uzun konuşmayı sonraya bırakmak istiyorum şimdilik.
Kendimi bazen başıboş camdan dışarı bakar halde buluyorum. Elimde kahvem sanki çok önemli bir şey düşünüyormuş gibi bir halde oluyorum ama aslında durumumu Capote güzelce özetliyor:
- Burnunu cama dayayıp bakan kişinin aptal görünmesi pekala mümkündür.
- Fakat gerçekten aptala benziyor.
- Üzgün. Aptal değil. İçerde olup dışarıyı seyretmek istiyor…
Şu anda kendime gelebilmek için dağlara bayırlara çıkıp haykırasım var… Şimdilik burada biraz konuşayım böyle sizleri okuyarak. Sonrasında sesimden bıkabilirsiniz belki de.
bi an benim içimden geçenleri kim böyle yazmış olabilir demedim değil🤷♀️
daha çok yazmak istiyormuşsunuz da kısa kesmişsiniz gibi bi hisse kapıldım:)
çok güzeldi, hep yazın biz de keyifle okuyalım:)
Beğenmenize sevindim, teşekkür ederim. Arada yazmaya devam edeceğim :))
Okunacağını bile düşünmemiştim ilk yazımdaki etkileşimden sonra.
Bu yazı Curation Collective Discord Sunucusunda
Curation Collective Discord community küratörlere önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında @c-squared topluluk hesabından oy ve resteem almıştır.This post was shared in the #turkish-curation channel in the for curators, and upvoted and resteemed by the @c-squared community account after manual review.
Thanks :))
Merhaba. Yazınız C² ekibi değerlendirmesi ile Trliste kürasyon kuyruğu tarafından oylanmıştır. Sevgiler.
Teşekkürler :))
çok güzel bir paylaşım olmuş elinize sağlık
Beğenmenize sevindim, teşekkürler :))