Merhaba arkadaşlar, yarın bu saatlerde seçim sonuçları resmi olmasa da %99.9 olarak açıklanmış olacak. Peki bizler doğru seçimi yapacak mıyız ? Tabi ki de herkes kendi doğrusuna göre oyunu kullanacak.
Öncelikle seçimlerde nasıl oy kullanacağız diyenler için bir video bırakayım şuraya.
Herkesin kendi düşüncesidir ama şunları göz önünde bulundurmak gerek ülke olarak artık neredeyse tamamen dışa bağlı bir hale geldik. Aklınıza gelebilecek bir çok şeyi ithal eder olduk. Bilmeyenler için kısaca özeti ithalin, yurt dışından alıyoruz. Paramız değersizleşti alım gücümüz azaldı. Paramız değersizleşti de ne oldu yurt dışına çıktığımız mı var diyenler için cevabım şudur;
Sen çıkmıyorsun belki ama bu ülkede yurt dışında eğitim almak isteyen gençler var bu gençler orada öğrendiklerini gelip ülkemizde uygulasa ülkeye bir şeyler katsa kötümü güzel kardeşim? Belki bu senin çocuğun olabilir ama kazandığın para ile çocuğunu yurt dışına gönderemeyeceksin.
Alım gücümüz azaldı diyorum bu ne demek biliyor musun? Çok kısaca bir örnek vereyim elinde 100 Türk Lirası var sen bu para ile daha önce 200 tane bir şey alabilirken bir yıl sonra 100 tane alabiliyorsun tekrar aradan geçen 1 yılda 50 tane alıyorsun ve artık şuanda elinde olan 100 Türk lirası ile 20 tane alabiliyorsun.
Tarım ülkesiyiz diyoruz sürekli. Biz nasıl tarım ülkesiyiz anlamış değilim. Yediğimiz yer meyve sebze hormonlu artık tatları bile yok yediklerimizin. Biz tarım ülkesiyiz diyoruz bizim ülkemizde yediğimiz meyve sebzeler hormonsuz olması gerekmiyor mu neden organik pazarlar açılıyor ve fiyatlar normalin 2 3 katı?
Peki gelelim et fiyatlarına. Yahu sen istemezmisin çocuğuna eşine haftada bir et yedirmek? Ama malesef yapamıyorsun. Et alayım et yesin eşim çocuğum desen bu sefer başka bir ihtiyacın eksik kalıyor.
Bu konuda biraz kulaktan duyma konuşuyor olabilirim ama bunu söyleyen kişilerde tarım ile hayvancılık ile uğraşan kişiler. Size tarlanızı ekin diye değil ekmeyin diye para veriyorlar bunu biliyor muydunuz? İlk duyduğumda nasıl olur böyle bir şey dedim ama oluyormuş. Bu konuda daha bilgili biri varsa beni de bilgilendirebilir.
Peki gelelim en önemli konuya eğitim. Dünya'da ülkeler arasında eğitim sıralamasında en sonlardayız diyebiliriz. Şimdi şöyle düşünün çocuğunuz var ve ne onun istediği ne de sizin istediğiniz eğitimi alabiliyor. Okulların çoğu artık imam hatip okullarına dönüştürüldü. Genel olarak verilen dersler dini eğitimler. Anlamadığınız nokta şu ben bu eğitimlere karşı değilim ben bu eğitimlerin okulda verilmesine karşıyım. Ülke olarak %99 müslüman bir ülkeyiz biz anne babalar çocuklarına dini eğitim veremiyor mu yani? Dini eğitimi anne baba verebilir ama her anne baba çocuğuna fizik, biyoloji,kimya, matematik dersi veremez. Birde çocuğunuz bu dersleri anlamıyor ise aptal değildir.
Onun yetenekleri farklıdır. Çocuğunuz bu dersleri yapamadığı zaman hangi anne baba çocuğunun başka bir yeteneğini keşfetmeye çalıştı? YA DA BİR ÖĞRENCİ DERSLERDEN BAŞARILI OLAMADIĞIN DA HANGİ ÖĞRETMEN ÖĞRENCİNİN VELİSİNE BAKIN SİZİN ÇOCUĞUNUZ BU DERSLERDE BAŞARILI DEĞİL ONUN BAŞKA YETENEKLERİNİ ARAYALIM ONA BAŞKA BİR YOL ÇİZMESİNE YARDIMCI OLALIM DEDİ?
Öğretmenler iyi olabilir ama en başta eğitim sistemi yanlışlığından çocuklarımızın, çocuklarınızın yeteneğini keşfedecek öğretmenler yetiştirmeliyiz. Bir öğretmen sadece öğreten olmamalı.
Son olarak Mustafa Kemal ATATÜRK'ün bir sözüyle yazımı sonlandırmak istiyorum.
Öğretmenler; Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır…
Hayırlısı :D
Sadece eğitimle ilgili yüzlerce konu var hiç tartışılmayan, oldu bitti ile geçiştirilen... Sınav sistemleri, neyi neden öğretmeye çalıştığı belli olmayan müfredat, okul öncesinden hayat boyu öğrenmeye hatta yüksek akademik çalışmalara kadar nereye baksak elimizde kalıyor. Yetmezmiş gibi bir de öğretmen değerlendirmesi konuşuluyor! Kim neye göre değerlendirecek belli değil! Yetiştirmek daha iyi hale getirmek yerine anlamsız bir değerlendirme tutkusu...En değerli varlıkların emanet edildiği meslek grubuna yapılanlara bakın, onların bu durumu kabullenip şikayet etmekten bir fazla adım atamamalarına bakın... İçler acısı..
Tarımda ise durum daha da karamsar kanımca, yerli tohum kullanımının yasaklanmasından tutun, çiftçinin binbir emekle yetiştirdği ürünü maliyet fiyatına satmasına mı, tüketicinin maliyetinin beş, on, kimi üründe yirmi kat fazlasına ödeme yapmak zorunda kalmasına mı üzülelim?
Teknollji, mühendislik, felsefe, üretimle birleşebilirse ancak bir çıkış yolu tasarlanabir düşüncesindeyim..Yeter ki iş yapacaklar iş başına geçebilsin, rantçılar değil...
Güzel ve aydınlık bir gelecek diliyorum, güzel yazınıza teşekkürler ...