18 sene sonunda dünya üzerinde bazı ilk izlenimlere sahip oldum ve bunları sizle paylaşmak istiyorum. İlk fark ettiğim şey bazıları her zaman haklının kendileri olduğunu sanıyor diğerleriyse daha çok sakin ve etliye tuzluya bulaşmayan kendi yolundaki kişiler oluyor. Bazıları dışarıdan çok güzel gözüküyor ama kendileri içlerinde mutsuz ve çirkin hissediyor da olabilirler. Diğerleriyse dışarıdan baktığınızda çok alımlı kişiler olmasalar bile mutlu ve özgüven sahibi kişiler olabiliyor. Yüzlerce farklı kişinin yüzlerce farklı özelliği oluyor. Ama onlardan sadece birkaçının birkaç özelliğini seviyoruz. Bu onların güzelliğinden mi yoksa benim güzel bakan gözlerimden mi pek bilmiyorum. Aslında asla öğrenebileceğimi de sanmıyorum.
Binlerce farklı kişinin binlerce farklı dünya görüşü var. Dolayısıyla sırf başkası onunla aynı dünya görüşüne sahip değil diye kavga başlatabileceği binlerce farklı dünya görüşü de var.
Erkeklerden bahsetmek istiyorum biraz. Sahip olduklarının kıymetini pek bilmez erkekler. Sürekli sahip olmadıklarına bakar ve onlar için savaşır erkekler. Oburluk, kıskançlık ve açgözlülüğü beraberinde getiriyor bu. Hristiyanlıktaki Yedi Ölümcül Günah'ın üçü kendiliğinden geliyor. Bir de istenilen şeye ulaşılamazsa bunun yanına öfke de gelince dördüncü ölümcül günah da geliyor ve salt çoğunluğu elde ediyor. Bu da erkekleri sonsuz bir ateşin içine atıyor tabi. Kadınlarsa daha çok ellerindekine ve sahip olduklarına bakar onlar. Bir şeyleri elde etmek için savaşmamakta tembelliği getirirken ellerindekini çok sevmeleri onları gurur ve şehvet sahibi yapıyor. Geri kalan üç günah da böylelikle kadınlara kalmış oluyor.
Bir de şu sayısız farklı din bulunduğu gerçeği var. Aslına bakarsanız benim şimdiye kadar gözlemlediğim kadarıyla hangisini seçtiğinizin bir önemi yok. Hatta asi ve inatçı bir şekilde sırtını dönme şansın bile var. Mesela ben bunu denedim ve bir seçim yapmayı reddettim.
which language it is?
upvoted nd followng u
follow me back pls