“Ölürse ten ölür canlar ölesi değil” demişti Yunus. Ben bu kitapta işte Mehmet denen bu canı tanıdım. Yunus haklıymış.
Silikon Vadisi’nde yapılan arkeolojik kazılar sonucunda yeni bir SSD disk daha bulundu. Bulunan hard disk, titizlikle muhafaza edilerek dijital arkeologlara teslim edileceği anı beklerken ben zihin bilgisayarımdan geçen hafta bulunan Facebook şirketine ait eski bir hard diskin yayınlanan verilerini inceliyordum ki gelen yeni bir bildirim ağzımla kulaklarımı neredeyse birleştirdi. Çok sevinmiştim. Tahir ile neredeyse bir yıldır görüşmüyorduk. Lise arkadaşım Tahir benimle bir konuda görüşmek istiyordu. Benim için konunun bir önemi yok aslında ama yine de merak etmiyor da değilim. Onu evime davet ettim. O benim en yakın arkadaşımdı.
Bekar olduğumdan olacak evim her zaman darmadağındır. Evi biraz toparlamak istedim, sonra böyle boş bir iş için zamanımı harcamanın gereksiz olduğunu düşünerek bu işten vazgeçtim. Aslında biraz paraya kıyıp odamı toplaması için robot alabilirdim ama yapay zekalar beni her zaman korkutmuştur. Çünkü teknolojinin bu denli ilerlemesine rağmen robotlara hala dokunma duyusu kazandırılamadı. Yani robotların asla canı yanmıyor. Hayatında hiç canı yanmamış bir zeka asla empati kuramaz ve rahatlıkla başkalarının canını yakabilir diye düşünmüşümdür her zaman. Robotların işlediği cinayetlerin de bu yüzden arttığını düşünüyorum. Oysa bir tene dokunan ve dokunduğunu yürekten hissedebilen bir zeka hiçbir zaman o tene zarar veremez.
Arkadaşımı beklemek için ben de sırf zaman geçsin diye kaçak kazılar sonucu ele geçirdiğim bir antika SSD belleği incelemeye başladım. SSD bellek aşağı yukarı 1500 yıllık olmalıydı. Intel Quantum s206 model bilgisayarıma bağlamış olduğum bir aparatla SSD belleği çalıştırmayı başardım. Evet haklıydım. Bu bellek 21. yüzyıla aitti. Verileri incelediğimde çok ilkel bir işletim sistemi olduğunu gördüm. İçinde 64 bit tabanlı Centos 7 işletim sistemine ait veriler vardı. Galiba bu disk eski bir web server’e ait olmalıydı. Bundan emin olmak için /var/www/html/ dizinine baktım. Evet yanılmamışım. İçinde Wordpress blog scriptine ait veriler vardı. Sırf otantizm olsun diye hala çalışmakta olan ve değeri nerden baksan 2500 bitcoin olan antika bir laptop’a web sitesinin verilerini aktardım. Bu laptop’ta da yine Linux tabanlı başka bir ilkel Linux dağıtımı olan PARDUS yüklü idi. Hemen apache serveri başlatıp aynı ağda bulunan Intel Quantum s206 bilgisayarımla 1500 yıl sonra 80 portundan bir bağlantı gerçekleştirerek web sitesine lokal ağdan da olsa uzaktan hit sağlamış oldum. Bu an benim için muhteşem bir andı. Ey web sitesinin yüce admini ruhun şad olsun.
Mehmet Ç. isimli bir yazar tarafından günlük tarzında yazılar yayınlanan bir web sitesine ulaştığımda çok sevindim. Artık 1500 yıl önce yaşamış yeni bir arkadaşım daha olmuştu ki bu benim için harika bir şey. Wordpress’te zamana göre sıralama olduğu için Mehmet Ç’nin ilk günlüğüne ulaşmak için baya bir sayfa gezmiştim. Ama sonradan sitenin footer kısmında bir tane site haritası olduğunu farkettim ve kolay bir şekilde ilk yazıya sitemapten erişim sağladım. Yazı şöyle başlıyordu. “Sevgili günlük. …..”
1 Yeni bildirim: Eve gelen bir misafiriniz var.
Hay Allah zihin bilgisayarımı kapatmamışım. Bu meletin bildirimleri çok dikkatimi dağıtıyor. Aaa Tahir’in geleceğini ne zaman unuttum. “Komut: Girişe izin ver ve kapıyı aç.”
1 Yeni bildirim: Kapı açıldı, misafir eve alındı.
(...)
Görsel Kaynağı
1. Bölüm Sonu
Değerli okuyucu bölüm sonunda kısa bir açıklama yapmayı gerekli gördüm. Bu seriyi "Yarından Bugüne" adıyla dizi şeklinde bir kaç bölümde yayınlamayı düşünüyordum. Ancak biraz kurgu ilerledikten sonra olaylar olayları açtı. Dönüp yazdıklarımı tekrar okuduğumda bir roman tadı aldım. Bu bölümü "Yarından Bugüne" adıyla yayımlamıştım ama bu romana "Yarından Önce" adının daha uyumlu olduğunu düşündüm ve postu yayımladıktan sonra bir güncelleme yaptım. Evet bu seri bölüm bölüm olarak steemit üzerinden yayımlanmış olan bir roman olacak. Daha önce steemit'ten yayımlanmış bir roman var mı bilemiyorum. Eğer yoksa bir ilki birlikte yaşayacağız. Umarım güzel bir şeyler yapmış oluruz. Bu postu resteem yaparsan daha büyük bir kitle ile bu ilki imzalamış oluruz. Okuduğun için sana teşekkür ederim. Takipte kalın.
2. Bölümü okumak için tıklayın.
Hocam başladığım ile bittiği bir oldu :) Sanki baya kısa olmuş, giriş olduğu için mi acaba? Steemitte böyle uzun uzun roman yazan Türk yazarlar var. Mesela @doctorbishop ve @bilimkurgu yu takip edebilirsiniz. Elinize sağlık.
Giriş kısa olsun diye böldüm. 😊 İlk bölüm sadece konuya alıştırma... Sürprizler ilerleyen bölümlerde olacak. @bilimkurgu yu takip ediyordum zaten. Yazılarını da denk geldikçe okuyorum. Uzun soluklu yazılar yazıyor evet ama tam roman tarzında diyebilir miyim bilmiyorum. Belki de yayınladığı serinin hiçbirini tamamen okuyamadığımdan bu kanıya varmışımdır. Uzun soluklu öykü roman arası övgüye değer güzel yazıları var. Üstad da diyebilirim kendisine. @doctorbishop u da şimdi takip ediyorum. Öneriniz için çok teşekkür ederim. Konu bittiğinde tam bir roman olacak benimki basımını yapsan en az 250 sayfalık bir kitap tutabilecek bir roman. ilk sayılır sayılmaz bilemem ama kesin olan steemit edebiyatı için önemli bir adım olacak. Öyle diyelim o zaman. İlk olup olmaması da zaten pek de önemli değil benim için.
You got a 1.91% upvote from @minnowvotes courtesy of @etasarim!
You got a 1.07% upvote from @minnowvotes courtesy of @etasarim!
Sitede yayınlanan romanlar var. Fakat ilk olması sadece ekstra güzellik olurdu. Ben izninle biraz eleştiri bırakmak istiyorum.
1500 yıl çok uzun bir süre bunu okuyucuya geçirmek çok zordur. Örnek olarak lise arkadaşım dediğin an ben 3500. Yılda yaşayan biri algısından doğrudan kopuyorum. Böyle güçlü cümleler kuracaksan her detaya dikkat etmelisin bence. 21. Yüzyıl demek yerine 2. Bin yıldan kalma diyebilirsin mesela.
Bir de işin teknik kısmında çok boğuldum. Bilmeyen biri yaptığın o bilgisayar işlemlerini okurken yorulur sanıyorum.
Eline sağlık devamını fırsatım oldukça okurum :)
O zaman ilk kelimesini steemit'in tam da burasına gömelim. Siteyi fazla takip edemediğim sayalım. Eleştirileriniz ve ilginiz için çok teşekkür ederim.
Ben yazar değilim ama sayfanın sonuna kullanılan teknik terimleri de açıklayan bir bölüm eklenirse bu bilgisayarlı kurcamalı teknik bölümleri daha iyi anlayabiliriz okuyucu olarak. Devamını bekliyor olacağım, bilimkurgu sevdiğim bir türdür. Yapay zekanın ve robotların geldiği teknolojik durumu ve bu bildirimleri merak ettim ^^ Digital Arkeolog da neymiş???
SSD² İngilizce: Solid State Drive Türkçe Katı Hal Sürücü, veri depolamak için geliştirilmiş sabit disklerin yerini alan veri depolama aygıtıdır.
Linux³; bilgisayar işletim sistemlerinin en temel parçası olan çekirdek yazılımlarından bir tanesidir
Footer⁴, bir doküman veya web sayfasının en alt kısmında belli verilerin yer aldığı kısımdır.
Yorumunuz, ilginiz ve öneriniz için teşekkür ederim. Önerinizi dikkate alarak bundan sonra teknik terimler için bölüm sonunda sözlük yayınlayacağım. Dijital arkeolog terimi romanda arkeoloji biliminin alt bir kolu. Bu bilim dalının İkinci bölümde ayrıntılı açıklamasını roman göreceksiniz. İkinci bölümü akşam yayınlayacağım.
Bu yazı Curation Collective Discord Sunucusunda
Curation Collective Discord community
community witness. Please consider using one of your witness votes on us here küratörlere önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında @c-squared topluluk hesabından oy ve resteem almıştır.This post was shared in the #turkish-curation channel in the for curators, and upvoted and resteemed by the @c-squared community account after manual review.@c-squared runs a
teşekkür ederim.